Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör “İstiklal ve istikbal mücadelemiz; 5 Nisan 1925’te ‘İstiklal Madalyası’ ve 7 Şubat 1973’te ‘Kahramanlık’ unvanı verilmesiyle taçlanmıştır” dedi.
Atatürk Anıtı’nda düzenlenen tören, Vali Ömer Faruk Coşkun, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Emin Mehmet Terzioğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün anıta çelenklerini sunmasıyla başladı. Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Güngör, al bayrağı 3 kez öpüp başına koyduktan sonra, kırmızı şeritli İstiklal Madalyasını bayrağa taktı.
Madalyanın Kahramanmaraş’a yine bir Ramazan ayında verildiğini hatırlatan Güngör:
“Bu tarihten beri madalyamızı, şanlı bayrağımıza iftiharla takarak bu haklı gururu yaşamaya devam ediyoruz. Madalyamız, birliğimizin, dirliğimizin, inancımızın, kardeşliğimizin ve topyekûn bir mücadelemizin sembolüdür. Kahramanmaraş’a ‘İstiklal Madalyası’ verdiren mücadele bölgemize, ülkemize ve coğrafyamıza ‘istiklal’ ilhamı veren bir mücadelenin adıdır. Onun için geçen yılki kurtuluş haftamızın temasına ‘İstiklal ilham verir’ dedik. Bu nedenle Maraş’ın mücadelesinin ilham kaynağını, Çanakkale’nin savunmasından, Antep’in kalkışmasından, Urfa’nın direnişinden; Kurtuluş savaşından, Medine müdafaasından, Libya’da Ömer Muhtar’ın, Bosna’da Aliya’nın, Karabağ’da Azeri kardeşlerimizin mücadelesinden ayrı tutamayız. Bunların hepsi de aynı ruh ve aynı inancın eseridir. Bu inancın kökü öyle derinlerdedir ki; tarihin en zor dönemlerinde ortaya çıkarak, millet olma hikâyemizin nüvesini oluşturmuştur. Kurtuluş mücadelemizin kökleri; şanlı tarihimizde sayı üstünlüğü olan düşmana galip geldiğimiz Bedir’den Çanakkale’ye uzanan sayısız kahramanlıklarımıza dayanmaktadır. Çünkü inançlı ve korkusu olmayanlar bu zaferleri kazanabilirler.”
“İnsan, hafızasıyla insandır”
Güngör konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O nedenle bu yılki kurtuluş haftamızda ‘Korkma’ dedik. Çünkü Allah Resulü, Sevr Mağarasında Hz. Ebubekir’e ‘Ya Ebubekir üzülme, korkma Allah bizimle beraberdir.’ diyordu. Allah Resulünden aldığı referansla Av. Mehmet Ali Bey de, Milli Şairimiz Mehmet Akif de ‘Korkma’ diyordu. İşte bu madalyamız, bütün bu ortak inancın ve mücadelenin bir şehirde tecessüm ettiğinin sembolüdür. Böyle bir iman ve gayretle mücadele ederek şehit olup bu toprakları ve madalyamızı bize emanet bıraktı ecdat. Yükümüz çok ağır. İmtihanımız çok çetin. Emanetimiz ve sorumluluğumuz çok ağır. İnsan, hafızasıyla insandır. Tarih, bir milleti dirilten en önemli ilham kaynağıdır. 5 Nisan madalya günü, tarihi hafızamızı yenilememizi, tarihin aynasından bugüne bakmamızı sağlayan müstesna zaman dilimlerinden biridir. Ve bizler güzel fakat zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Zorlukların üstesinden gelmekse, ancak dirliğimizi, birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlü tutmakla mümkün olacaktır. Ecdadımız bunu defalarca gösterdi. Dün olduğu gibi bugün de emperyalistlere karşı bir ve beraber olmaya, daha fazla kenetlenmeye ve çalışmaya ihtiyacımız var. Anadolu topraklarında bin yıldır süregelen kardeşliğimizi, bin yıl ötesine ancak böyle taşıyabiliriz.”
Törenin ardından yöresel kıyafetli öğrenciler alanda bulanan yetkililere, “Yazıyor” diye bağırarak “Madalya” gazetesi dağıttı.