Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörlüğü, bazı medya organlarında yer alan “sahte doçent” haberleriyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı.

Atama Süreci ve Doçentlik Ünvanı

Açıklamada, haberde adı geçen öğretim üyesinin, 7 Mayıs 2014 tarihinde

Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda

Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda göreve başladığı belirtildi. İlgili öğretim üyesinin, Mart 2023 döneminde

Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na doçentlik başvurusunda bulunduğu ve jüri değerlendirmeleri sonucunda 19 Haziran 2023 tarihinde doçentlik unvanını almaya hak kazandığı ifade edildi. Bu süreç, öğretim üyesinin 10 Temmuz 2023 tarihli ve 89662 sayılı belgeyi üniversiteye teslim etmesiyle resmi kayıtlara geçti.Doçentlik Belgesinin İptaliÖğretim üyesinin, 11 Temmuz 2023’te doçentlik belgesini üniversiteye sunduğu, 31 Aralık 2023 tarihli akademik ilana başvuru yaptığı ve bilimsel jüri değerlendirmelerinin olumlu sonuçlanmasıyla 2 Şubat 2024’te Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda doçent kadrosuna atandığı bilgisi paylaşıldı.Ancak yaklaşık altı ay sonra, 16 Ağustos 2024’te Üniversitelerarası Kurul tarafından öğretim üyesinin doçentlik belgesinin iptal edildiği üniversiteye bildirildi. İptalin gerekçesi olarak, öğretim üyesinin bilimsel çalışmasına katkıda bulunan bir araştırma görevlisinin isminin sehven unutulması gösterildi.Ünvan Değişikliği ve Soruşturma SüreciFakülteye tebliğ edilen yazının ardından, 16 Ağustos 2024 itibarıyla öğretim üyesinin doçentlik unvanı iptal edilerek, üniversite bünyesindeki görevine Doktor Öğretim Üyesi olarak devam etmesi yönünde karar alındı. Akademik sürecin yönetmeliklere uygun şekilde yürütüldüğünü vurgulayan KSÜ Rektörlüğü, ayrıca konuyla ilgili inceleme başlatıldığını ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na gerekli bilgilendirmenin yapıldığını duyurdu.Öğretim üyesi, 3 Eylül 2024 tarihi itibarıyla fakültede Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda görevine devam etmektedir.KSÜ’den Medya Organlarına TepkiKSÜ Rektörlüğü, bazı medya kuruluşlarının üniversiteden bilgi almadan, araştırma yapmadan ve yalnızca kurumu hedef almak amacıyla haber yaptığını belirterek, bu tür iddiaların asılsız, art niyetli ve etik dışı olduğunu ifade etti. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına açıklama yapma gereği duyulduğu vurgulandı.