Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde yaşayan, “büllöz pemfigoid” adı verilen ağır bir cilt hastalığı nedeniyle tüm vücudu içi su dolu kabarcıklar ve yaralarla kaplı olan 47 yaşındaki Arzu Yücel, hastane hastane gezdiğini, ancak her tedavi sonucunda iyileşmeden taburcu edilerek eve gönderildiğini söyledi. Evde sağlıklı olmayan koşullarda hastalığının daha ağırlaştığını belirten Yücel, “Devlet büyüklerime sesleniyorum, beni kurtarsınlar.
Kahramanmaraş‘ın Elbistan ilçesinde yaşayan, “büllöz pemfigoid” adı verilen ağır bir cilt hastalığı nedeniyle tüm vücudu içi su dolu kabarcıklar ve yaralarla kaplı olan 47 yaşındaki Arzu Yücel, hastane hastane gezdiğini, ancak her tedavi sonucunda iyileşmeden taburcu edilerek eve gönderildiğini söyledi. Evde sağlıklı olmayan koşullarda hastalığının daha ağırlaştığını belirten Yücel, “Devlet büyüklerime sesleniyorum, beni kurtarsınlar. Çok yoruldum, ümitlerim kesiliyor. Gittikçe yaralarım fazlalaşıyor. İmkanlarımızı kullandık ama olmadı. Beni kurtarsınlar, yardımcı olsunlar bana” dedi.
Elbistan’da yaşayan Arzu Yücel, Mart 2022’de, vücudunda alerjik kaşıntı başlaması üzerine hastaneye gitti. Kahramanmaraş Devlet Hastanesi‘nde biyopsi yapılan Yücel’e, nadir bir hastalık olan büllöz pemfigoid teşhisi konuldu. Yücel, vücutta su dolu kabarcıklar oluşmasına ve şiddetli kaşınma sonucu bu kabarcıkların patlayarak tüm vücudunu yaraların kaplamasına neden olan hastalık yüzünden 6 aydır çeşitli hastanelerde tedavi gördü. İyi giden tedavilerin ardından taburcu edilen Yücel’in durumu, kısa bir süre sonra her seferinde daha kötüye gitti.
“ÇOK YORULDUM, GİTTİKÇE YARALARIM ARTIYOR”
Evinde, iltihaplı yaraların akıntılarından korunması için naylon serilen yatağından seslenen Arzu Yücel, yetkililere çağrı yaparak, “Bana yardım etmelerini istiyorum. Kurtarmalarını istiyorum, çok yoruldum. Ümitlerim kesiliyor. Gittikçe yaralarım fazlalaşıyor. İmkanlarımızı kullandık ama olmadı. Doktor ilgilenmedi. (Ellerini göstererek) böyle bir hastayım ben. Devlet büyüklerime sesleniyorum, beni kurtarsınlar, yardımcı olsunlar bana” dedi.
Bu süreç içerisinde eşi Yücel’i Malatya, Gaziantep, Mersin gibi farklı illerdeki üniversite hastanelerine ve özel hastanelere götürdüğünü belirten inşaat işçisi Halil Yücel de süreci şöyle konuştu:
“BİR BİNEK ARABA İLE GECE- GÜNDÜZ YOL GİTTİK: Bu süreçte hep kendi imkanlarımı kullandım. Kötü bir binek araba ile gece- gündüz yol giderek, yol gelerek yaptım. En son 2022’nin 5. ayında Kayseri‘ye götürdüm. 40 gün Kayseri’de kaldı hastamız. Ondan sonra tekrar eve geldi. Hastalığı tekrar çoğaldı. Tekrar Kahramanmaraş Araştırma Hastanesi’ne götürdüm. 2 ay yattı hastanede, biraz toparlandı. Sağ olsun hocamız bizimle çok iyi ilgilendi. Hastamızı gönderdi. 15 gün sonra kontrole götürdüm. Kontrolde haplarını ayarladım, eve getirdim ve evde tekrardan hastalık çoğaldı.
YOĞUN BAKIMDA 4 GÜN YATTIKTAN SONRA NORMAL SERVİSE ÇIKTI: Hastalık çoğalırken bir de kalp ve damar arasında bir pıhtılaşma oldu ve hastamızda bir de solunum sıkıntısı yaşandı. Hastamızı tekrardan biz Elbistan Devlet Hastanesi’ne götürdük. Elbistan Devlet Hastanesi, bizi ambulansla acele bir şekilde Kahramanmaraş Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Yoğun bakıma aldılar hastamızı. Yoğun bakımda 4 gün yattıktan sonra normal servise çıktı. 2 gün serviste kaldıktan sonra göğüs hastalıkları doktoru, ‘Bizde bu hastanın tedavisi tamamlandı’ dedi. Bu arada bütün bedenini yara sardı.
YATAĞA KOMPLE NAYLON POŞET SERİLDİ, ÇÜNKÜ YARALARI SÜREKLİ AKIYOR: Giysileri kendine yapışıyordu. Yatağa komple naylon poşet serildi. Orada böyle idi, şimdi evde de böyle çünkü yaraları sürekli akıyor. Göğüs doktoru, yine cildiye servisine göndereceğini söyleyince ben de cildiye doktorunun yanına gittim. ‘Hocam’ dedim, ‘hastayı ben size yazdırmak istiyorum’. Çok iyi karşıladı beni, ‘Yalnız ben bir haftalığına izne gidiyorum, sizin hastanızı yine cildiyeye alsınlar. Doç. Dr. takiplerini yapar. Ben gelince hastanızla ilgileneceğim’ dedi. Öğleden sonra cildiye servisine çıktık. Ertesi gün öğlene kadar hiçbir doktor gelmedi. Saat 11: 00 ile 12: 00 arası doktor geldi. Daha kapıdan girer girmez, bu arada hemşireler hastaya damar yolu açmaya çalışıyor, ben ayağa kalktım doktoru görünce. Doktor, yanındaki stajyer doktorların yanında, ‘Göğse haber verin derhal. Bu bizim hastamız değil, göğüs servisine alsınlar. Hasta, bizim hastamız değil’ dedi.
BUNDAN SONRASI DEVLET BÜYÜKLERİME VE SAĞLIK BAKANI’MA KALMIŞ: Bundan sonrası devlet büyüklerime ve Sağlık Bakanı’ma kalmış. Benim elimde hiçbir imkanım kalmadı. En son 24 saat sonrasında doktor öyle söyleyince, hiçbir hemşire ve doktor bizim odamıza girmedi. Ben, kendi imkanlarımla Elbistan’dan bir pikap isteyerek arkasına yatak koydum. Hastamı geri eve getirdim. Şimdi götüreceğim bir yer olmadığı için sesimizi duyurmak istedim. Hiçbir yere götüremedim, bir yerde de randevu alamadım. (Hastanın yaralarını göstererek) Buyurun, hastamın durumu burada. Bu hasta nasıl böyle taburcu edilir? Hastanın durumu ortada, buyurun.”
BÜLLÖZ PEMFİGOİD NEDİR
Büllöz pemfigoid, içi su dolu kabarcıklar oluşturan ve bu su dolu kabarcıkların patlayıp açılması ile üzeri kabuklanan, yüzeysel yaralar şeklinde seyreden önemli bir deri hastalığı. Halk arasında bilinen bir adı olmayan büllöz pemfigoid, nadir görülen bir hastalık. Özellikle 60 üstü yaş grubunda görülen hastalığın, yaşlı nüfusun fazla olduğu Avrupa’da görülme sıklığı yaklaşık olarak bir milyon kişide 10. Genç nüfusun hakim olduğu Türkiye‘de hastalığın görülme sıklığı ise tam olarak bilinmiyor. Hastalık, kadınlarda ve erkeklerde eşit sıklıkta görülüyor.
