“Biz hayatın en sağ şeridindeki insanlarız
Bizim karşımıza hep ikinci sıraya park edilmiş araçlar çıkar
Ama her zaman zorluklarla mücadele etmeyi de iyi biliriz
Çünkü bize öğretilen budur aslolan mücadele etmektir”
MKK.
Eeee siyasette gelen sevinir giden üzülür ama gelen hiç üzülmeyecekmiş gibi davranır. Bu ülke, bu şehir ne kibir abideleri gördü ve görmeye de devam ediyor. O zaman ilk kıssa onlara gelsin.
Güneş doğar gün olur ama bizim medeniyette hikaye bitmez…
Bizden çok uzak bir vilayette zengin bir adam ölüm döşeğinde iki evladını çağırır.
Evlatlarım malım mülküm size helaldir ama bir vasiyetim var der.
Şu karşıda gördüğünüz bir küp altını Dünya’nın en aptal adamını bulup ona verin. Ve bulduğunuzda kendinize bir ders çıkarın malım mülküm sonrasında size helaldir der.
Herkes bekler ama Azrail beklemez. Vakti saati dolan adam vefat etmiş. Çocuklar babalarını defnedip “vasiyeti yetirene getirelim ki bu dünya ile ilgili hiç bağı kalmasın babamızın” deyip düşmüşler yola.
O kasa senin bu vilayet benim dolaşıp durmuşlar. Ne zaman bir aklı fikri eksik bir Ademoğlu’na denk gelseler bu aptallık değil deyip başka diyara düşmüşler.
“Fikir eksikliği takdirdir ama aptallık insanın kendi zekasını tasdiksiz bırakmasıdır.”
Dolaşa dolaşa bir diyarda iki kalabalık görmüşler. Merak edip durmuşlar. Önde bir adamı dövüyorlar. Arkadaki adamı havalara atıp tebrik ediyorlarmış. Vardır bir hikmet deyip yanaşmışlar önde ki gruptan bir adama.
-Neden dövüyorsunuz bu adamı yazıktır.
+Bu adam bizim eski valimizdir bizde adet böyle giderken döveriz ki makamın geçici olduğunu giderken de olsa hatırlasın.
-Diğer adamı niye kutluyorlar? O kimdir?
+O bizim yeni valimiz. Bizde tebrik ediyoruz.
İki kardeş birbirlerine bakıp anlamışlar altınları verecekleri adamın burada olduğunu.
Gitmişler yeni valinin yanına. Anlatmışlar babalarının vasiyeti ve uzatmışlar altın dolu küpü.
Vali şaşırmış!
+Bana neden veriyorsunuz bunu ben aptal mıyım?
-Sayın valim lütfen affedin ama ileri yaşayacağınız sahne önünüzde ama siz seviniyorsunuz.
Hikaye bu kadar. Tabi evlatlar çıkarmış dersi.
“Geçici babam! Bu dünya, bu makamlar ve mevkiler geçici.”
- Hayrettin Başkan Hatay’a hayırlı olsun!
Bakın bizim en büyük rakibimiz yine biziz. Bu yüzden belki de şehir olarak bu kadar zayıf bir halka olarak kalmamız. Bizde kimse kendinden iyi olanı istemez. Ama şehrimizin cumhuriyet tarihinde belki de en zor döneminde şehri yöneten bir başkan, ülke siyasetinde ve Ankara’da çok etkin bir isim başka bir şehre atanmış. Bize sadece hayırlı olsun deyip arkasında durmak düşer.
Son cümle bu şehrin çok yabancı olduğu bir cümle oldu ama alıştıracağız.
Yıkmadan yapmanın gücüne herkesi alıştıracağız!
Kimler mi?
Gençler alıştıracak.
Gençler rekabeti seviyor. Gençler çukur kazanlardan, uçurumdan düşürmek için çabalayanlardan bıktı!
Biz sizlerin ölü toprağına değil, Kadim şehrimizin bereketli topraklarına talibiz ihtiyar heyeti.
- Siyaset denkleminde son düzlükteyiz
Şimdi kısa bir çizelge yapmak istiyorum ve sonuçlarını nasıl yaşadığımızı da anlatayım.
Mustafa Poyraz dönemi parti teşkilatı ile kopuk bir dönemdi.
İl başkanlığından gelen Fatih Mehmet Erkoç dönemi parti teşkilatı ile kopuk bir dönemdi.
Hayrettin Güngör dönemi ise biraz daha karışık, Parti ile işler belki iyi belki kötü olurdu onu kestirmek şuan zor ama o dönemde kaç siyasi figür bu şehirde Belediye ve teşkilat arasında bir baskı kurmak istedi sayamayız. Ki isimleri zikredip reklam yapmanın lüzumu da yok.
E genç, dinamik ve “Hikaye yazarak geldim” diyen bir belediye başkanını şimdi makamda. Gerçi dışarıda da sık sık gezilerini takip ediyoruz. Yeter mi? Bu şehir kırık, üzgün ve durgun bir şehir. Ne yapılsa daha fazlası yapılabilir durumda. Ama Fırat başkan şuan şahsi fikrim iyi gidiyor. Keyif veriyor. Şu an arkasını da git gide sağlamlaştırarak ekibini oluşturuyor.
Peki bu başarı sadece Fırat başkanın başarısı mı?
Bu başarı devam eder mi?
Önü tıkanır mı?
Milletvekilleri adaylık sürecinde destek oldular. Bizzat şahidim, Bakan beyle çok ziyaretimiz oldu ve canhıraş çalıştı. Diğer vekillerde aynı gayretle çalıştılar.
Bu başarının devam etmesinde Ankara’da sağlam siyasi bağlantılar şart şart şart. Herkes buna odaklanmalı. Ankara’yı bu şehre taşımamız lazım ama biz bu şehri Ankara’ya taşıma gayretine düşüyoruz!
Önü tıkanır mı konusunda İl başkanlığı seçimi çok önemli diye düşünüyorum. Adı geçen isimler bu şehirde yine aynı sorunları çıkarır. Lider bir il başkanı değil uyum sağlayacak bir il başkanı seçilmeli.
Bir kurum müdürü vardı? Görevden alınma yazısı almamak için köşe bucak kaçan. Her gün özlü sözler paylaşıyor. Ona da selam olsun. Keşke menfaatin için bu kadar aktif olacağına bu şehir için aktif olsaydın da sana da sahip çıkan birileri olsaydı.
———————————————————
•
•
YASAL UYARI!
Anayasa Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
•
Aldığınız hiçbir nefesten pişman olmamanız dileğiyle selamlar…
Mehmet Kasapkara ?