enflasyonemeklilikötvdöviztümkiadmuhammet eliaçık
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Deprem Mi, Yoksa Biz Miyiz?

08.03.2022
A+
A-

“Tarihten ibret almayanlar tarihe ibret olurlar.”

M.O.


Öncelikle bu köşede bana yer veren Maraştan Haberler ailesine şükranlarımı sunarım…

Malumunuz geçtiğimiz hafta tüm Türkiye’de “gelenekselleşen” Deprem Haftası etkinlikleri uygulandı. Şehrimizde de İç İşleri Bakanlığı tarafından organize edilen “Deprem Anı ve Tahliye Tatbikatı” düzenlendi.  1080 okul ve 300 bin öğrencinin katılımı ile gerçekleşen bu tatbikatın gerçekten farkındalık oluşturduğu aşikar ancak YETERLİ DEĞİL…

Hem Deprem Haftası olması münasebetiyle hem de bir Jeofizik Mühendisi olarak şehrimizin Deprem konusunda yeterli bilinç ve hassasiyete sahip olmadığını düşünüyorum… Deprem bizim şehrimizin en önemli gerçeklerinden bir tanesidir…

Kahramanmaraş, Türkiye tektoniğinde ki en önemli noktalardan olan Doğu Anadolu ve Ölü Deniz aktif fay zonlarının etkisi altında olması hasebiyle uzun süreli enerji birikimine sahip, sismik olarak oldukça yüksek bir potansiyel barındırmaktadır.

Bu Faylar Karlıova’nın doğusundan başlayıp Gölbaşı ve Pazarcık üzerinden geçerek Aksu Çayı’nın batısına ulaşır. Afrika’da Zambezi çukurluğunda başlayıp Amik Ovası’ndan ülkemiz sınırlarına girdikten sonra yaklaşık 180 km uzunluğu erişen Ölü Deniz Fayı ise Türkoğlu ve Narlı yakınlarında Doğu Anadolu Fayı ile birleşir. Bu fayların sismik aktivitesi ile Kahramanmaraş’ın deprem potansiyeli arasında yakın ilişki bulunmaktadır.

Daha ilk günden bu kadar teknik bilgiyle meşgul etmemek adına, gerek ticari gerekse görsel öncelikleri bir kenara bırakarak Şehrimiz için atılabilecek en önemli adımlardan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle kurumların yapacağı çalışmalar ve alacağı önemler adına;

  • Fay hatlarının imar planlarına dahil edilmesi
  • Fay envanteri oluşturularak yapılacak olan yapıların buna göre planlanması, mevcut yapıların envanter kapsamında tekrardan değerlendirilmesi
  • Yapı stoğunun ivedi bir şekilde oluşturulması ve bu veriler ışığında gerekli analizlerin tamamlanması
  • Zemin iyileştirmelerin doğru uygulanması
  • Halkın deprem ve afet konusunda bilinçlendirilmesi zamanlı değil, tam kapsamlı ve sürekli olması, yanlış bilinen doğruların düzeltilmesi asıl öncelik oluşturmalıdır.

Burada şehir halkına düşen en büyük görev ise bir yapı satın alırken önceliklerinin görsellik, konum, estetik gibi konulardan önce yapıların zemine uygun bir şekilde imal edilmiş olmasına dikkat etmesi gerekir.

Konuyu 1906’da yaşanan San Francisco Depremini yaşayan bir görgü tanığının ifadesiyle bağlamak istiyorum.

“San Francisco’yu sarsan deprem yüzlerce bin dolar değerinde duvarları ve bacaları yıktı. Fakat, izleyen alevler yüzlerce milyon dolar değerinde mülkü yakıp kül etti. Tarihte hiçbir modern imparatorluk şehri bu şekilde tamamen tahrip olmamıştır. San Francisco gitti. Hatıralar ve şehrin eteklerinde yer alan fringe evler dışında hiçbir şey kalmadı. Endüstri bölgesi silindi gitti. İş merkezleri bölgesi silindi gitti. Sosyal yaşam ve ikamet bölgesi silindi gitti. Fabrikalar ve nalburlar, büyük market ve gazete binaları, oteller….”


Öldüren deprem mi, yoksa biz miyiz?

Mehmet UYSAL Jeofizik Mühendisi

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.